Leman dergisinde ilk yazdığı gün Metin üstündağ CAn yüceli derginin son sayfasına koyunca can yücel metin üstün dağı aramış ve ''beni derginin kıçına koyanın gelir kıçına koyarım'' Demiş.

Bir panlede üniversiteli öğrenci sorar
-neden okuduğunuz bütün şairLer erkek, kadınlardan iyi şair cıkmamzmı?
Can yücel: biz şiiri sikimizlemi yazıyoz ne bilim ben...

Seke Seke Şiiri:
Çatal yüreğimle türkülü yollara
düştüm ki o kader olur
seke seke ben geldim
sike sike gidiyorum...

Bir canlı yayında duygu asena nazım hikmet için kartpostal şairi der. Can yücelden jet gibi gelen cevap:
-kart sensin postal da sana girsin
olayın bu kısmı meşhurdur.bir de gerisi var.sonraki günlerde can yücelden sözlerini geri alması istenir.can yücel lafı gediğine koyar
-kartı aldım, postal kalsın.

Odtü bir panele gider. sorusu olan varmı diye sorulur. bir süre sonra bir kız öğrenci söz alır ve
-sayın yücel şiirlerinizde kadını bir meta olarak yansıttığınızı düşünüyorum, acaba gerçek hayattaki can yücel kadınlar hakkında ne düşünüyor?
diye sorar. usta şairin tepesi atmıştır şiirinde kadına meta olarak baktığının düşünülmesi abesle iştigaldir diye düşünür belki de ve o meşhur homurtusuyla açar ağzını
-"kadınlar hakkında hiçbir şey düşünmem, sadece s.kerim".

''KadınLar doğrdular beni bağıra bağıra.
Yine onlar öldürecekler beni aşktan
bağırta bağırta....''
Can Yücel

Bir gün rahatsız olan Can Yücel bir şiir dinletisine katılıyor ricayı kıramadığı için kalkıp şiir okumaya başlıyor ve şiir boyunca sıkça öksürüyor..neyse şiiri bitirince
+"Öksürükler şiire dahil değildir."
Sözunu söyluyor herkez gülerken bir yandanda ağızından küfür çıkmamasına şaşırıyorlar.tam o sırada Can Baba geri dönuyor ve şunu diyor
+Kafanızı siktiysem özur dilerim.

Bir gün Trt'den bayan bir muhabir Can Baba'yi arar
+İyi Günler
-İyi Günler güzelim.
+Sizinle röpörtaj yapmak istiyorduk musaitmisiniz?
-Bırak Röpörtaji gel sevişelim
+aa Aşk olsun Can Bey
-Merak etme güzelim oda olur.

Yıllar önce ODTÜ'de yaptığı bir konuşma...
Üç bin kişilik mimarlık amfisi tıklım tıklım dolu, hatta onu dinlemek için ayakta kalan onlarca kişi var...
Can Yücel konuşmaya şöyle başlar:
- Biz hiç bi bok olamadık!
Salondakiler bir anda neye uğradıklarını şaşırırlar. derin bir sessizlik kaplar ortalığı...
Salona gelmeden önce 3 bira ve yarım votka içmesine rağmen muhteşem bir konuşma yapar. Hiç şüphesiz bol küfürlü bir konuşma...
Söyleşinin soru-cevap kısmında ön sıralarda oturan hanım hanımcık bir kız öğrenci parmak kaldırıp can yücel'e şöyle sorar:
- Can bey, bizler şiirlerinizi ve düşüncelerinizi çok beğeniyoruz,size büyük bir saygı duyuyoruz ama konuşmalarınızda çok fazla küfüre ve argoya yer veriyorsunuz, küfürlü konuşmasanız olmaz mı?
Can yücel önce susar, sonra yavaşça doğrulur, o kocaman ellerini kürsünün üzerine koyup:
- Küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukurudur... küfür, işçi sınıfının ağzında bir çiçektir!.. deyince salonda müthiş bir alkış kopar.
Sonra tamamen ayağa kalkıp şöyle bitirir konuşmasını:
- Arkadaşlar bugün de çok kafa siktim!!!

Can yücel'e soruyorlar: "zeki müren'e niye paşa diyorlar?"
cevap:
- bu memlekete paşalara ibne denemediği için ibnelere paşa deniyor...

Can yücel: oo darphane müdürü de burdaymış.
Cemal süreyya: evet darphane müdürlüğü yaptım ama istifa ettiğimde üstümü iyice silkeledimki hiç altın tozu kalmasın üstümde, hem sen de bakan oğlusun.
C.y: evet bakan oğluyum ama benim şiirimden başka hiçbirşeyim yok.
C.s: şiirin varda sanki ele gelir birşey mi yazdın.
can baba iyiden iyiye sinirlenerek cemal süreya'ya şöyle karşılık verir:
C.y: bende senin eline gelecek başka birşey var, veriyim mi? ister misin?
uzunca bir sessizlikten sonra ortamı yine cemal süreya yumuşatır. cemal süreya elini ileri doğru uzatarak şöyle der:
C.s: ver ulan.
bunun üstüne can yücel ayağa kalkar, meyhanedeki kalabalığı hiç umursamadan pantolonun önünü açar ve malafatı çıkarır. cemal süraya bir süre baktıktan sonra şöyle der:
C.s: hiç değişmemiş ulan. hala aynı.
can baba gür bir kahkaha atar ve karşılık verir:
C.y: değişmez tabii. niye değişsinki.

Bir televizyon programın da genç bir öğrenci soracak soru bulamadığından herhalde şunu sorar
- hangi takımı tutuyosunuz?
can baba cevap verir,
- eşim ve ben genellikle benim takımlarımı tutuyoruz...
can yücel'e sorarlar:
- efendim nedir bizim memleketteki bu sağcılık solculuk davaları?
C.yücel
- bu ülkede sabah kalktığında malafat eğer sağ tarafa kaymışsa sağcısındır, yok eğer sol taraftaysa solcu..
- peki sizinki ne tarafta ?
- ileride daima ileride

0 comments Blogger 0 Facebook

Yorum Gönder

 
Hayata Dair Ne Varsa. © 2013. All Rights Reserved. Powered by Blogger
Top